Günümüz eğitim yaklaşımlarında, öğrencilerin bireysel farklılıklarından yola çıkılarak, farklı öğrenme biçimlerine ve deneyimlerine ihtiyaç duydukları kabul edilmektedir.

Bu doğrultuda, eğitim-öğretim süreçlerinin planlanması aşamasında, ders planları içerisinde öğrenme profillerine, akademik hazır oluşluğa ve ilgi alanlarına göre; ders içeriklerinin, materyallerin, ölçme-değerlendirme araçlarının, projelerin ve ev çalışmalarının nasıl  farklılaştırılabileceği ve bu farklılaştırmalara ait örneklerin verildiği bir eğitimdir. Bu eğitimde atölye çalışmaları da yer almaktadır.

21.YY öğrenenlerini bilinmeyen bir geleceğe ve bilinmeyen mesleklere yetiştiriyoruz. Bunu en iyi şekilde yapmanın yolu da onlara “düşünmeyi öğretmek”ten geçiyor. Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ne bağlı, Howard Gardner’ın da aralarında bulunduğu “Project Zero” isimli araştırma grubunun geliştirdiği Görünür Düşünme Yaklaşımı’na göre öğrenenler, fikirlerini anlattıklarında, yazdıklarında ve çizdiklerinde bilişlerini derinleştirirler.

Her eğitimci daha iyi bir öğrenme ve daha derin düşünen öğrenciler ister. Görünür Düşünme Yaklaşımı, ayrı bir ‘düşünce becerileri’ dersi olmaksızın bunu sağlayabilmek için geliştirilmiş tekniklerden oluşur. Bu eğitimde ilkokul ve ortaokul düzeyinde bu teknikler derslere göre verilen özel örneklerle açıklanmaktadır.

Oyunlaştırma (gamification), oyun felsefesinin oyunsal düşünmenin ve oyun mekaniklerinin oyun dışı alanlarda, motivasyonu arttırmak ve kullanıcıları problem çözmeye teşvik etmek için kullanılmasıdır.

Oyunlaştırma, öğretmenlerin öğrenci motivasyonunu ayakta tutma gibi önemli bir problemlerini çözmede büyük bir fırsat sunmaktadır. Eğlenceyi kullanarak motivasyonu artıran bu uygulamaların eğitime uyarlanması ile öğrencilerin derse karşı ilgilerinde pozitif bir artış gözlendiği tespit edilmiştir. İlgi ve motivasyonu artan öğrencilerin akademik başarılarında da artış olmaktadır.

Bu eğitimin konusu; oyunlaştırma uygulamalarının nasıl yapılabileceği, hangi derslerde hangi içeriklerle kullanılabileceğinin örneklerle anlatılmasıdır.

Sorgulama Yapabilmek İçin Nasıl Sorular Sormalıyız? İyi Soru Nedir? Nasıl Sorulur?

Soru sormanın ve sorgulamanın; öğrenmek ve problemleri çözmek için çok kritik olduğu, araştırmalarla da kanıtlanmış bir gerçekliktir. Kritik sorular sorma becerisi, hızla gelişen ve değişen bilgi toplumlarında gittikçe daha fazla önem kazanmaktadır.

Değişim devam ettikçe, yarının liderleri ve iş gücü; öğrenmeye devam etmek, bildiklerini güncellemek, yeni durumlara adapte etmek ve sürekli kendi mesleklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaklardır. Tüm bunları yapabilmek için de sürekli sorgulamaları gerekecektir.

Soruların yeni cevaplar olduğu noktasından hareketle bu eğitimde, “İyi soru nasıl sorulur?”, “İyi sorunun özellikleri nelerdir?” “Doğru sorular sorarak üretime nasıl katkı sağlarız?” gibi soruların cevapları yer almaktadır.

Öğrenmelerin daha kolay ve kalıcı hale getirilmesini sağlamaya yönelik araştırmalarda; kavramların ezberletilmesinin, kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesini önleyeceği, bunun yerine, konuların öyküleştirilerek aktarılmasının ve öğrencilere kendi aralarında tartışma fırsatı verilmesinin sonuca olumlu katkısı olacağı belirlenmiştir.

Olaylar ve konuların öykü, hayali masal, efsane gibi söylemlerle bağdaştırılması ile daha çabuk anlaşılabileceği ve uzun süre unutulmayacağı belirlenmiştir. Bu eğitimde ilkokul seviyesinde, Öykü Tabanlı Öğrenme Yöntemi’ni kullanarak bir temanın ya da konunun öğrenme tasarımının nasıl geliştirilebileceği, örnekler ve uygulamalarla açıklanacaktır.

Etkin bir okuyucu olabilmek için gereken bilişsel becerileri geliştirmek, Metinden belli bir bilgiyi çıkarabilmek, Metinle ilgili bir anlayış oluşturmak ve metni yorumlamak, Metinle ilgili kendi bakış açısını savunma yeterliliğini gösterme becerilerini geliştirmek, Kurmaca veya bilgilendirici metinleri yönlendirilmiş okuma ve dinleme,  sokratik sorgulama gibi eleştirel düşünme yöntem ve teknikleri ile incelemek ve buna yönelik plan hazırlamak.

Bir metin ya da kitaba bağlı olarak sürdürülen okuma inceleme/okuma anlama çalışmalarının öğrencinin metin üzerinde düşünmesini, gerçek yaşamla ve başka metinlerle bağlantı kumasını, metindeki kavramları, bağlamaları sorgulamasını sağlayan farklı yöntem ve teknikler ele alınacaktır.

Yazmaya Hazırlık-Farklı Yöntemlerle Farklı Türlerde Yazma-Farklı Ölçme Değerlendirme Araçlarıyla Ürün Değerlendirme ve Geri Bildirim Süreci 

Yazma sürecini başlatmadan önce öğrenciler yapılması gereken farklı çalışmalardan yani yaz demeden önce neler yapılması gerektiğinden söz edilecektir.

Farklı türlerde yapılacak yazma çalışmalarının farklı araçlarla başlatılması ve sürdürülmesi, ortaya çıkan ürünlerin farklı ölçme değerlendirme araçları ile ele alınması geri bildirim sürecinin doğru ve etkili bir dille sürdürülmesinin gerekliliği üzerinde durulacaktır.

Günümüzde bilgi teknolojilerindeki hızlı değişim ve gelişim birçok yeni ihtiyacı doğurmaktadır. Zamanla ortaya çıkan, sadece bilgi sunmayı değil, aynı zamanda bilginin paylaştırılması ve değişen şartlara göre yeniden anlamlandırılması doğrultusundaki ihtiyaçlar, web teknolojilerinin de değişmesine neden olmuştur.

Bu değişimler sonucunda, internet ile gelen klasik web yapısından, Web 2.0 adı verilen yeni teknolojilere geçilmiştir. Web 2.0 teknolojilerinin kullanım alanı her geçen gün hızla genişlemektedir. Bu durumun başlıca nedeni, Web 2.0 teknolojilerinin kullanıcı ve web uygulamaları arası etkileşimi, kullanıcılar arası etkileşimi, işbirlikçi çalışmaları ve bilgiye erişimi internet ortamında “oldukça kolay” bir hale getirmesidir.

Söz konusu bu özellikler, Web 2.0 teknolojileri ve standartlarının eğitim alanında kullanılmasına da ön ayak olmuştur. Bu eğitimde, eğitim-öğretim faaliyetlerinde kullanılabilecek Web 2.0 araçları tanıtılmakta ve bu araçların, öğrenme süreçlerinde farklı amaçlarla nasıl kullanılabileceği örnekler yardımıyla açıklanmaktadır.

Bu eğitimde atölye çalışması da yer almaktadır.

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlemesi, teknoloji şirketlerinin eğitim sektörüne yaptıkları yatırımları da hızlandırdı. Bu şirketlerin önde gelenlerinden biri olan Google da bu alanda öğrenci ve öğretmenlerin kullanabileceği pek çok uygulamayı yürürlüğe koydu.

Google Drive servisi üzerinde dosyalarınızı tutarak mobil cihazlarınızdan, tablet veya dizüstü bilgisayarınızdan bir şekilde ulaşabilirsiniz. Ofis bilgisayarınızda çalıştığınız bir dosyaya servis aracında akıllı telefonunuza yüklü uygulamasından ulaşıp görüntüleyebilir ve değişiklikler yapabilirsiniz.

Google Drive okul ortamlarında özellikle öğretmen-öğrenci dosya paylaşımlarında kullanılabileceği gibi aynı zamanda yönetimsel fonksiyonların da hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu uygulamaların derslerimizde nasıl kullanılabileceği ile ilgili somut örnekler verilecek ve uygulamaların kullanımı anlatılacaktır.